Soul Kitchen
Ankara’daki favori mekanım olan Soul Kitchen ile karşınızdayım bugün. Kendilerini karantinadan sonra, Ağustos’ta keşfetmiştim. Tesadüfen karşılaştığım bu mekan o günden itibaren en uğrak yerim oldu. Küçük bir bahçesi, samimi bir ortamı var. Sahipleri ile çok keyifli sohbetler edebileceğiniz bir yer, ben yalnız gittiğimde kendimi asla yalnız hissetmedim. Ankara’da adeta ikinci evim oldu artık.
Ayrıca içeride onlarca lokal markanın ürünlerini bulabilirsiniz. Chapters‘ın ajandaları, Cooperative Studio‘nun el emeği çantaları, Fifty Pieces‘a ait kıyafetler, Looklight marka gözlükler ve daha birçok şey satılıyor. Lokal markalar ile böyle bir işbirliklerinin olması çok hoş bence. Ankara’da böyle bir yere ihtiyacımız vardı zira.
İçerideki odalarında ise çalışmak için iki büyük masa var. Soğuk havalarda, virüs hayatımızdan çıkmaya başladığında içeride oturabileceğimiz günler için ideal. Zaman zaman workshoplar düzenleniyor ve bunlar da yine orada gerçekleşiyor. Denk gelirseniz katılmanızı öneririm.
Her daim taze kahve bulabileceğiniz bir yer. Kahve tercih etmeyecek olanlar da mutlaka soğuk hibiscus çaylarını denemeli. Efsane bir tat. Bir güzel tarafı da buradaki tatlılar Kakule Fırın‘dan geliyor! Kakule Fırın’ı Soul Kitchen sayesinde tanıdım ve blogdaki ilk yazım da onlar ile ilgili oldu hatta.
Dilerim ki bu ikinci karantina muhabbeti mümkün olan en kısa zamanda son bulur. Evlere tıkılı kaldığımız bu zamanlarda böyle mekanların değerini daha iyi anlıyorum sanki. Ne kadar iyi geliyormuş gidip kafa dinleyebilmek, yeni insanlarla tanışıp keyifli sohbetler edebilmek. Üstelik Soul Kitchen kısa bir süre önce kışın da dışarıda oturabilmemiz adına tatlı, küçük bir kış bahçesi yapımına girişmişti. Orayı görme fırsatımız olamadan cafeler yeniden kapatıldı maalesef. En kısa zamanda yeniden ziyaret etme umuduyla… Kendinize iyi bakın!